Reel Efektif Döviz Kuru (REDK) Neyi Gösteriyor?

Bir para biriminin değerinin anlaşılmasında nominal kurlar tek başına yeterli olmuyor. Bunun için kullanılan en önemli makroekonomik göstergelerden biri Reel Efektif Döviz Kuru (REDK) endeksi.

  • REDK’nin 100 olması, paranın “denge” seviyesinde olduğunu gösteriyor.

  • 100’ün üzerindeki değerler, yerel paranın aşırı değerli olduğuna işaret ediyor.

  • 100’ün altındaki değerler ise paranın düşük değerli olduğunu ortaya koyuyor.

Bu bağlamda TL’nin son 20 yıllık seyri dikkat çekiyor.

Serbest piyasada döviz fiyatlarında işin detayı
Serbest piyasada döviz fiyatlarında işin detayı
İçeriği Görüntüle

20 Yıllık Tarihsel Seyir

  • 2005 – 2011: TL aşırı değerliydi, REDK sürekli 100’ün üzerindeydi. Bu durum ihracatın rekabet gücünü azaltırken ithalatı cazip hale getirdi. Dış ticaret açığı büyüdü.

  • 2012 – 2014: Endeks 100 civarında denge seviyesine yaklaştı.

  • 2015 – 2018: TL düşük değerli olmaya başladı.

  • 2019 – 2025: TL sürekli düşük değerli kaldı. 2025’in ilk çeyreğinde REDK 69,87 seviyesine gerileyerek liranın oldukça düşük değerli olduğunu gösterdi.

Big Mac Endeksi de Aynı Tabloyu Çiziyor

The Economist tarafından yayımlanan Big Mac Endeksi, satın alma gücünü gayriresmi olarak ölçüyor. Yıllardır yayımlanan endeks, Türk lirasının ABD doları karşısında sürekli düşük değerli olduğunu ortaya koydu. Özellikle yüksek enflasyon, nominal kurun enflasyonu telafi edememesi nedeniyle TL’nin satın alma gücü paritesine göre değer kaybını derinleştirdi.

Halkın Algısı ve Gerçeklik Arasındaki Fark

Veriler TL’nin düşük değerli olduğunu teyit etse de, halk arasında “TL aşırı değerli” algısı oluşabiliyor. Bunun en büyük nedeni yüksek enflasyonun bireysel bütçeler üzerindeki etkisi. Enflasyonla birlikte vatandaşların alım gücü düşerken, bu durum TL’nin değerini kaybetmiş gibi hissettiriyor.

Makroekonomik göstergeler ve akademik literatür, Türk lirasının bugün aşırı değerli değil, aksine reel olarak düşük değerli olduğunu ortaya koyuyor. Ancak algı ile gerçeklik arasındaki bu farklılık, ekonomik politikaların doğru anlatılması ve enflasyonla mücadelede kararlılığın sürdürülmesi açısından kritik önem taşıyor.