Yatırımcılar, bu sert hareketin arkasında ne olduğunu sorgularken, uzmanlar altındaki yükselişi sadece küresel piyasa etkileriyle değil, Türkiye’deki para politikası ve enflasyon dinamikleriyle de açıklıyor. Özellikle döviz kurundaki baskılanmış görünüm ve faiz politikalarının altına olan talebi artırdığı belirtiliyor.
Altında Gizli Devalüasyon Mu Var?
Altın fiyatlarındaki bu agresif yükseliş, TL’nin reel değer kaybı yaşadığına dair yorumları güçlendiriyor. Resmi kurda sınırlı oynaklık olmasına rağmen, altının TL bazında bu denli yükselmesi, piyasa aktörleri tarafından “örtülü devalüasyon” olarak değerlendiriliyor. Bu durum, özellikle tasarruf sahiplerinin döviz ve altına yönelmesini hızlandırıyor.
Faiz Politikası Altını Nasıl Etkiliyor?
Merkez Bankası’nın politika faizini artırmasına rağmen, enflasyonun üzerinde reel getiri sunamaması, yatırımcıları güvenli liman olarak görülen altına yönlendiriyor. Faiz artışları kısa vadede altın talebini baskılayabilir gibi görünse de, uzun vadede enflasyonist baskılar ve jeopolitik riskler altını cazip kılmaya devam ediyor.
Borsa İlgisini Kaybediyor Mu?
2025’in ikinci yarısında Borsa İstanbul’da yaşanan dalgalanmalar, yatırımcı ilgisinin altına kaymasına neden oldu. Özellikle bireysel yatırımcılar, hisse senetlerindeki oynaklıktan kaçınarak daha istikrarlı gördükleri altın ve dövize yöneliyor. Bu eğilim, 2026’da sermaye piyasalarında likidite sorunlarını beraberinde getirebilir.
2026’da Ne Bekleniyor?
Uzmanlar, 2026 yılında altın fiyatlarının küresel faiz politikaları, jeopolitik gelişmeler ve iç piyasadaki enflasyon dinamiklerine bağlı olarak dalgalı seyredeceğini öngörüyor. Ancak yatırımcılar için en kritik soru şu: Altın hala güvenli liman mı, yoksa balon mu?
2025’in son çeyreğine girerken altın, sadece bir yatırım aracı değil, aynı zamanda ekonomik belirsizliklerin barometresi haline geldi. 2026’ya dair beklentiler netleşmeden, yatırımcılar temkinli ama tetikte.





