Cami girişinde Türkçe, İngilizce, Arapça ve Kürtçe olarak “Caminin avlusu da içi kadar kutsaldır” ifadeleriyle ziyaretçilere kıyafet uyarısı yapılmasına rağmen, bu uyarılar çoğu zaman görmezden geliniyor. İranlı turistlerin başörtüsü takmalarına rağmen etek giymemeleri ve cami içinde rahatça fotoğraf çekmeleri, cemaatin tepkisini daha da artırdı. Bazı ziyaretçilerin camiyi adeta bir turistik mekan gibi kullanarak yüksek sesle konuşmaları ve poz vermeleri, ibadet ortamını bozuyor.

Van Büyükşehir Belediyesi tarafından camiye üç kadın personel görevlendirilmiş olsa da, özellikle hafta sonları yaşanan yoğunlukta denetimlerin yetersiz kaldığı gözlemleniyor. Cemaat, bu davranışların hem ibadet huzurunu zedelediğini hem de Mimar Sinan’ın mirasına zarar verdiğini belirtiyor.
Uzmanlar, inanç turizminin kültürel mirasla uyumlu şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgularken, turizm acentelerine ve rehberlere cami adabı konusunda bilgilendirme sorumluluğu düşüyor. Kültürel miras alanlarında daha etkin denetim ve rehberlik hizmetlerinin şart olduğu ifade ediliyor.
Hüsrev Paşa Camii’nde yaşanan bu olay, sadece bir görgü sorunu değil; aynı zamanda toplumsal saygı ve kültürel bilinç eksikliğinin çarpıcı bir örneği olarak değerlendiriliyor. Mimar Sinan’ın izini taşıyan bu yapı, ziyaretçilerin değil, tarihin ve inancın sesiyle yankılanmalı.





