EKONOMİ

Paslanmaz Çelikte Ek Vergi Alarmı: Üretim Düşüyor, İhracat Duruyor

Türkiye sanayisinin temel hammaddelerinden biri olan paslanmaz çelikte, ek vergi ve anti-damping soruşturması talepleri üretim cephesinde alarm zillerini çaldırıyor. Yıllık 1 milyon tonluk tüketim hacmine sahip olan paslanmaz çelikte yüzde 12 gümrük vergisi zaten maliyetleri yukarı taşırken, ithalata yönelik yeni bariyerler üretim ve ihracat zincirini tehdit ediyor.

2025’in ilk sekiz ayında beyaz eşya sektöründe yaşanan yüzde 9’luk üretim kaybı, paslanmaz çelikteki maliyet baskısının etkisini somutlaştırıyor. Sektör temsilcileri, bu baskının sadece üretimi değil, ihracat performansını ve iç piyasadaki fiyat istikrarını da olumsuz etkilediğini vurguluyor.

Sanayiciler, Türkiye’de paslanmaz çelik üretiminin toplam ihtiyacın yalnızca beşte birini karşılayabildiğine dikkat çekerek, ithalata yönelik kısıtlamaların üretim daralmasına yol açacağını savunuyor. Ticaret Bakanlığı’na yapılan anti-damping başvurusu, ithal girdiye yeni vergiler getirme potansiyeli taşıyor. Bu durum, özellikle Avrupa ve Orta Doğu pazarlarında rekabet gücünü zayıflatabilir.

Sektör kaynakları, paslanmaz çelikteki fiyat artışlarının mutfak ekipmanları, beyaz eşya ve inşaat gibi alanlarda nihai ürün fiyatlarına yansıdığını, bunun da tüketici enflasyonunu yukarı çektiğini belirtiyor. Enflasyonla mücadele sürecinde bu tür maliyet baskılarının ters etki yaratabileceği uyarısı yapılıyor.
Sanayi politikalarında üretim dostu yaklaşım çağrısı yapan sektör temsilcileri, çözümün ithalatı zorlaştırmak değil, yerli üretimi teşvik etmek olduğunu savunuyor. Ar-Ge yatırımları, kapasite artırımı ve altyapı desteği olmadan alınacak korumacı önlemlerin, Türkiye’nin üretim ve ihracat hedefleriyle çelişeceği görüşü öne çıkıyor.

Paslanmaz çelikte yaşanan bu gelişmeler, sadece bir sektörün değil, Türkiye ekonomisinin genel üretim dinamiklerini ve dış ticaret dengesini doğrudan etkiliyor. Karar vericiler için bu tablo, sanayi stratejisinin yeniden ele alınması gerektiğine işaret ediyor.