Kur Baskısı ve Borçluluk Öne Çıkıyor
Fitch, Türk lirasındaki değer kaybının ithal girdilerin maliyetini artırarak döviz cinsi borç yükünü ağırlaştırdığını vurguladı. Yüksek enflasyonun satın alma gücünü azaltması ve iş gücü maliyetlerini yükseltmesi, özellikle Arçelik (BB-/Negatif) ve Vestel (B-/Negatif) gibi tüketici odaklı firmaları zorluyor.
Borçluluk Artıyor, Nakit Akışı Zayıflıyor
Sanayi şirketlerinin net borç/FAVÖK oranının 2022’deki %2,3 seviyesinden 2025’te %3,8’e yükselmesi bekleniyor. Düşük faaliyet nakit akımları ve artan işletme sermayesi ihtiyacı borçlanmayı tetikliyor. Özellikle kısa vadeli borçları yüksek olan ve 'B' kategorisinde yer alan firmalar için refinansman ve likidite riskleri büyüyor.
İhracatçılar Rekabet ve Talep Daralmasıyla Karşı Karşıya
Avrupa’da büyümenin yavaşlaması, Türkiye’deki yüksek faiz oranları ve Çinli üreticilerin rekabeti ihracatçıları baskılıyor. Reel olarak değer kazanan Türk lirası da dış pazarlarda fiyat rekabetini zorlaştırıyor. İç piyasada ise bireylerin tasarrufu tercih etmesi talebi daraltıyor.
Hangi Şirketler Görece Avantajlı?
Limak (B+/Durağan) ve Çimko (B+/Durağan) gibi döviz bazlı sözleşmelere sahip veya enerji maliyetlerini fiyatlarına yansıtabilen şirketler görece daha dirençli. Buna karşılık, Şişecam (B/Negatif) gibi emtia ve enerjiye duyarlı firmalar küresel fiyat oynaklıklarından daha fazla etkileniyor.
Fitch Uyarıyor:
Makroekonomik belirsizlikler, talep daralması ve fonlama erişimindeki zorluklar 2025’te Türk sanayi şirketleri için daha fazla kredi notu baskısı yaratabilir.